Günübirlik NÜRNBERG TURU
Nürnberg, Pegnitz Nehri ile Ren, Main ve Tuna Kanalı üzerinde kurulmuş. Şehrin etrafında Ortaçağ’da şehri korumak amacıyla yapılan çok kuleli surlar bulunuyor. Surların içinde Kaiserburg isimli kalenin çevresinde gotik tarzda kiliseler, asillerin oturduğu evler, romantik döneme ait binalar, köprüler, tarihi çeşmeler ve çok sayıda müze var.
Tarihi surlar içerisindeki yürüyüşümüzü tamamladıktan sonra serbest zaman vereceğiz.
Prag-Nürnberg arası 297 km’dir.
Ulaşım, 9 kişilik aracımızla 2,5 saat sürer.
Dahil Olan Servis: Ulaşım, Rehberlik
Şehir hakkında daha detaylı bilgiyi resimlerin altında bulabilirsiniz.
Nürnberg, Almanya’nın Bavyera eyâletine bağlı şehir. Bu eyâletin en büyük 2. şehridir ve endüstri başkenti kabul edilir. Nüfusunun %10’unu Türkler oluşturur. Tarihsel olarak Roma Germen İmparatorluk merkezlerindendir. Ortaçağ’da Alman ressam Albrecht Dürer’in de doğup yaşadığı yerdir.
Kentte II. Dünya Savaşı öncesi kalabalık Nazi mitinglerinin yapıldığı yerler bugün müzedir. II. Dünya Savaşı sırasında, Nürnberg, Wehrkreis (askeri bölge) XIII. merkezi oldu ve uçak, denizaltı ve tank motorları dahil olmak üzere askeri üretim için önemli bir yerdi. Flossenbürg toplama kampındaki bir yan kampı burada yer aldı. Şehir ciddi şekilde 1943-1945 yılları arasında Müttefik uçaklarının bombalaması ile hasar gördü. 2 Ocak 1945 tarihinde, ortaçağ’dan kalan şehir merkezi İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri ve ABD Ordusu Hava Kuvvetleri tarafından bombalandı ve şehrin yaklaşık yüzde doksanı sadece bir saat içinde yok oldu. 1.800 kişi öldü ve yaklaşık 100.000 kişi yerinden oldu. ABD 3. Piyade Tümeni, 42. Piyade Tümeni ve 45. Piyade Tümeni tarafından 17-21 Nisan 1945 tarihlerinde süren şiddetli bir savaş ile Alman direnişçilerine karşı kentte ev-ev ve blok-blok ilerleyerek savaşıldı.
Tahribatın yoğun derecesine rağmen, şehir savaştan sonra yeniden inşa edildi ve ortaçağ’dan kalan bazı binaların yeniden inşası da dahil olmak üzere, savaş öncesi görünümünü geri dönüldü. Ancak, eski İmparatorluk kenti’nin tarihi yapısal durumun büyük bölümü sonsuza kadar ortadan kaybolmuş oldu.
Hitler’in en sevdiği şehir olarak da bilinir.
Şehir, savaş suçlularının yargılandığı Nürnberg Mahkemesine de ev sahipliği yapmıştır.
( Nürnberg Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi Ekim 1945 ‘te, ABD, Birleşik Krallık, Fransa ve Sovyetler Birliği’nin açtığı ünlü dava. Almanya’nın Nürnberg şehrinde yapıldığı için bu isimle anılmıştır. Mahkemede Nazi Partisi “insanlık suçu, savaş suçları, dünya barışına karşı işlenen suçlar ve savaşa sebep olmak” suçlarından yargılandı. Dünya barışına karşı işlenen suçlar tanımından ilk kez bu davada söz edildi. Davalı 24 kişi ve 6 organizasyon ve davacılar da yukarıdaki ülkelerdi. Yargılanan 24 kişi beraat ve 10 yıl hapis cezasından idam cezasına kadar değişen cezalar aldılar. Çoğu idam edildi )
Imperial Castle of Nüremberg (Kaisersburg)
Kale şehrin yüksek bir bölümüne 1050 yılında yapılmış. 1571 yılına kadar da Kutsal Roma Germen İmparatorluğu’na ev sahipliği yapmış. Ortaçağ’ın en önemli imparatorluk saraylarından biri.
Kaledeki ana binada, görkemli bir şekilde döşenmiş İmparator odaları, Roma şapeli, derin bir kuyu ve Sinwell Kulesi bulunuyor. Bunların yanında geniş bir silah koleksiyonu ve bazı eşyalar da kalede sergileniyor.
Bu arada eski şehrin içinde kaleye çıkan yollardan birinde ünlü Alman ressam Albrecht Dürer’in yaşadığı ev var. Bu ev, müze olarak tasarlanmış.
Eski Nazi Partisi Dokümantasyon Merkezi
Şehirdeki en etkileyici yapılarından birisi. Collosseum’a benzeyen bu bina yapılırken, içine 50 bin kişiyi alacak dev bir kongre merkezi olarak düşünülmüş. Ancak tamamlanamamış. 1973 yılında yapılan çalışmalarla bugünkü şeklini almış. Aslında ülkenin hiç bir yerinde Nazi yönetiminden kalma böyle bir yapı yok. O dönemden ayakta kalabilen tek yapı bu. Burada, ülkeyi İkinci Dünya Savaşı’na götüren süreç, fotoğraflar ve videoların kullanıldığı belgeseller ile anlatılıyor. Ayrıca içinde bir de müze var. Müzede savaş öncesi yıllardan başlayıp Hitler dönemi ve Nürnberg Mahkemeleri’ndeki yargılanmaya kadar birçok konu takip edilebiliyor. Müzeyi gezmek için en az iki saat ayırmak gerek.
St. Lorenz Nuremberg
St. Lorenz’e adanmış bu kilise, Roma döneminden kalma bir Ortaçağ kilisesi. Savaş sırasında oldukça hasar görmüş, sonra restore edilmiş. Bavyera bölgesindeki en önemli protestan kiliselerinden biri. Kilisenin nefi 1400 yılında tamamlanmış. Kilisenin koro bölümünün yapımına ise, 1439 yılında başlanmış. Kilisede farklı mimari özellikler var. İçinde çok önemli sanat çalışmaları, çok sayıda kitabeler, taştan ve ağaçtan yapılmış heykeller ve ilginç bir çadır bulunuyor.
Hauptmarkt Meydanı
Surlarla çevrili şehrin tam ortasında Hauptmarkt Meydanı bulunuyor. Tarih boyunca ticaret merkezi olarak kullanılmış bu meydanda bugün sebze, meyve ve baharatların, çeşit çeşit çiçeklerin satıldığı küçük tezgahlar var. Tezgahlarda birbirinden güzel elişi tasarımlarda sergileniyor.
Bu meydanın bir köşesinde Frauenkirche (Our Lady’s Church) bulunuyor. İmparator IV. Charles, 1358 yılında, Yahudi Mahallesi’ndeki yıkılmış bir sinagokun yerine yaptırmış bu kiliseyi. 1361 yılında tahtın varisi olarak vaftiz edilmesi sırasında muhteşem imparatorluk tacı ilk defa burada sergilenmiş.
Meydanın öbür köşesinde ise, Schöner Brunnen (Güzellik Çeşmesi) var. Bu çeşme şehrin turistik simgelerinden biri. Yaklaşık 19 metre yüksekliğinde ve gotik tarzda yapılmış sivri bir tepeye sahip. 14. yüzyılın sonlarında yapılmış. Savaş sırasında tahrip olmaması için beton koruma yapılmış.
Piramit çeşme, sanatı, kahramanlıkları, tarihi ve dini karakterleri simgeleyen 40 parlak boyanmış figür ile süslenmiş. Bir inanış var halk arasında. Çevresindeki demir parmaklıklar üzerinde bulunan halkalar çevrilirse, dileklerin gerçek olacağına inanılıyor.
Her yıl Temmuz ayının son haftası burada Bardentreffen denilen şarkıcı ve besteciler festivali yapılıyor.
Alman Ulusal Müzesi
1852 yılında kurulmuş bu müze. Kurulduğunda Alman kültürü ve sanatı ile ilgili, tarih öncesinden bugüne uzanan geniş bir koleksiyona sahipmiş. Bugün içindeki 1.2 milyon eser ile ülkenin en büyük kültür tarihi müzesi konumunda bulunuyor. Müze kurulurken Franken baron tarafından yönlendirilen bir grup insanın amacı, Alman tarihi, edebiyatı ve sanatı için iyi düzenlenmiş bir kaynak yaratmakmış.
Müzeye, her iki yanında Barış Sütunları olan dar bir yoldan ulaşılıyor. Müzede, Almanca konuşan ülkelerden toplanan malzemeler, tarihi eserler, fotoğraflar ve belgeler sergileniyor. Müze, Almanya’nın zengin kültürel tarihinin sergilendiği en büyük müze konumunda.
St. Martha Kilisesi
14. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilmiş. Şehrin güneyindeki Kral Yolu üzerinde, Kral Kapısı ile St. Lorenz kilisesi arasında bulunuyor. Kilisenin koro bölümünde bulunan pencereler olağanüstü güzel. Savaş sırasındanki hava bombardımanında diğer kiliselere göre daha az zarar görmüş bu kilise.
Mauthalle (Gümrük Binası)
Bu bina 1500’lü yılların başında bir hendeğin üzerine inşa edilmiş. 84 metre uzunluğunda ve 20 metre genişliğindeki bina şehrin en büyük mısır ve tuz deposu olarak kullanılmış. Uzun yıllar gümrük binası olarak hizmet etmiş. 1800’lerin sonunda ise içinde dükkanlar olan bir ticarethaneye dönüşmüş. 1945 yılında tamamen yanmış ve sonra basitçe restore edilmiş. 29 metre yüksekliği olan binanın bodrumu 26 sütunla desteklenmiş. Bugün lokanta ve bira evi olarak kullanılıyor.
Nassauer Haus (Nassau Evi)
Ortaçağ’dan kalan kule evler içinde en iyi korunanı bu bina. O dönemde yüksek bir devlet görevlisinin kullandığı sanılıyor. Bugün sembolik ve dekoratif bir değeri var. Bu binanın tarihi değeri ile ilgili bir belge yok. Binanın ilk iki katı 13. yüzyılda yapılmış. Binadaki cumbalı şapel, mazgallı üst kat ve sekizgen dört kule 1400’lü yıllarda ilave edilmiş.
Henkersteg (Cellat Köprüsü)
Bu köprü 1457 yılında tahta olarak yapılmış. Sonraki yüzyıllarda Nürnberg cellatları köprünün kulesinde yaşamış. 1595 yılında olan sel, üç kemerli şehir surlarını Pegnitz Nehri’nin güney kolu üzerinden bağlayan bu köprüyü yıkmış. Yerine yine kiremit çatılı ahşap bir köprü yapılmış. Köprü en son 1954 yılında yenilenmiş. Cellat burada şehir halkından uzak yaşamış. Aydınlanma döneminde insanlar, cellatları dinden dışlamamışlar ama kendisi ile temas kurmaktan da kaçınmışlar.
Albrecht Dürer Haus (Albrecht Dürer’in Evi)
Bu ev 1528 yılında ölen ünlü Alman ressam Dürer’e ait. Müze olarak kullanılan binada, Dürer’e ait boyama ve baskı atölyesi sergileniyor. Bir taraftan da onun sanatsal teknikleri gösteriliyor. Sanatçının günlük yaşamı ve eserleri sergileniyor.
Albrecht Dürer (21 Mayıs 1471 – 6 Nisan 1528) tarihleri arasında yaşamış Alman ressam, matematikçi ve matbaacı idi. Geç gotik flamen sanatı uygular. Rembrant ve Goya ile birlikte eski basımların en önemli isimlerinden biridir. Nürnberg, Almanya’da doğmuş ve ölmüştür. Dürer’in babası, 1455’te Macaristan’dan gelerek Nürnberg’e yerleşen bir kuyumcuydu. Dürer, çocukluğunu babasının kuyumcu dükkânında çalışarak geçirdi. 13 yaşındayken kendi portresini, 14 yaşındayken “Madonna ve Müzik Melekleri” portresini yaparak erken gelişen resim yeteneğini kanıtladı. 1486’da babasının girişimiyle ressam ve ağaç baskı ustası Michael Wohlgemulh’un (1434-1519) atölyesine çırak olarak girdi. 1489’da işinden ayrılarak seyahat etmeye başladı.